Home
SANITAS MAGISTERIUM EDUCATION
Workspaces and Experiences
Lecture Notes
Course Videos
International Journal of Health Administration and Education
Online Books
International Meetings
Stories To Myself
Contact
 Quick Access
- Home Page
- About Us
- Services
- News
- Articles
- Contact
SERVICES
HomeServices « back
Saglık Mevzuatı Trakya Sağlık Yönetimi Bahar

 

OKUNACAK VE MAKALEDE GEÇEN ESERLER TARTIŞILACAK : Örneğin Sulfata, Cankurtaran, Hakkımızı Yedirmeyiz, Dekolman, Böbrek vb hikayeler tek tek okunacak, sınıfta sorulacak 

DOKTORLAR VE HASTANELER
Sabahattin Ali, doktorlarla hastaneler üstüne yazmaya 1940’tan sonra başlamıştır. Ancak 1942’de “Sulfata” hikayesini yazmış, 1945’te “Böbrek” hikayesini, 1947′ de “Cankurtaran” ile “Hakkımızı Yedirmeyiz”i ve “Dekolman”ı kaleme almıştır. Sonra, bunlardan birinciyi Yeni Dünya’ya, geri kalan dördünü de Sırça Köşk’e koymuştur.

“Sulfata”, karısı sıtmaya yakalanmış bir köylünün başından geçen acıklı, gülünçlü olayların hikayesidir. (Bu bakımdan, adı köylü hikayeleri arasında da anılabilir). Köylü, hasta karısını kente getirir. Sıtma Mücadelesi Merkezi’nde kanını alırlar. “iki gün sonra gelin !” derler. Tekrar gidince, doktor: “Senin karına baktık, bir şeyin yok! der. Oysa, kadın ateşler içinde yanmaktadır. Sulfata isteyince doktor kovar. Kadın bu kez Belediye’ye gider. Oranın doktoru: “Senin sıtman var. Mücadele’ye git!” diye başından savar. Üç gün sonra yorgan döşek yatan hasta, Mücadele’ye başvurur. Doktor onu görünce “Yine mi sen!” diye kızıp bağırır. Kadıncağız kinini alamadan geri döner. Olay iki kez tekrarlanır ve sonuç değişmez. Sabahattin Ali bu olayı alaycı bir anlatımla hikaye eder. Böylece doktorların (giderek bürokrasinin) halka uzaklığı ve anlayışsızlığı daha iyi belirmiş ve köylünün trajedisi, sahipsizliği daha keskince sergilenmiş olur. Yazık ki, hikayenin başında yer alan ve gereksizce uzayan doğa tasvirleri bu sergilemenin etkisini biraz azaltır.

“Böbrek” hikayesini Sabahattin Ali’ye öğretmen arkadaşlarından Mansur Tekin anlatmıştır. Fakat yazar hikayesini kurarken, dayısı Doktor Rıfat Ali Ertüzün’ün Ankara Sıhhat Yurdu adlı özel kliniğinde yaptı­ğı gözlemlerden de yararlanmıştır. Hikayede özel sağlık yurtlan ile özel doktorların ve simsarların halkı nasıl acımasızca dolandırıp soydukları gösterilir. Böbreğindeki taşı aldırmak için Niğde’den İstanbul’a gelen taşralı nüfus memuru Avni Akbulut’un başından geçen acı olaylar insanın içini burkan bir dikkat, ger­çeklik, soğukkanlılık ve yalınlıkla hikaye edilir. “Böbrek” yalnızca kusursuz bir hikaye değil, usta işi bir yergidir de. Bireyin üzünç durumu dolayısıyla toplumun bozuk yapısını yansıtan buruk bir yergi … Okuyanı üzüp sarsan, öfkelendirip düşündüren bir yergi …

“Cankurtaran”ın konusu “Böbrek”e yakındır. Bir yanıyla köylü hikayesi de sayılabilir. Hikayede, karısı tam doğum yapamayan bir köylünün doktorlar ile özel doğumevlerinde çektikleri anlatılır: Köylü, karı­sını kağnıyla hastaneye getirirse de yatıramaz. Cankurtaran Doğumevi’ne başvurmak zorunda bırakılır. Doğumevinin doktoru çaresiz kalan köylüye önce 400 liralık senet imzalatır, sonra kansını ameliyat eder. Köylü arabasıyla öküzlerini ancak 270 liraya satar, borcunu tam olarak ödeyemez. Yalvarır yakınr, fakat doktor razı olmaz, üstelik karısını da bırakmazlar. Bunun üzerine, kadın geceleyin pencereden atlayarak gizlice kaçar. Ne var ki, atlarken dikişleri kopmuştur, köye varmadan kan kaybederek yolda ölür …
“Böbrek” gibi “Cankurtaran” da doktorların insafsızlığını, para düş­künlüğünü, bencilliğini, yönetimin bu soygunculuğa göz yumuşunu, köylülerin kimsesizliğini, umarsızlığını ortaya koyar. Gelgelelim, “Cankurtaran” konuca değil, biçimce de “Böbrek”e yaklaşır: Bunun da onun gibi nesnel, çıplak, yürek burkucu bir anlatımı ve sağlam, tutarlı bir kuruluşu vardır.
Gerçi “Dekolman” hikayesinde aynı yetkin kuruluş görülmez, ama doktorların bilgisizlikleri, kıskançlıkları, kibirlilikleri, çıkarcılıklan keskince göz önüne serilir. Metin içinde yeterince erimeyen düşünce ve taş­ lamalar hikayenin örgüsünü gevşettiği gibi etkisini de azaltır.
“Hakkımızı Yedirmeyiz”de hastanenin ambarına bakan Hacı Lütfi Bey’in yolsuzlukları hikaye edilir. Ambar katipliğine atanan yoksul genç, Hacı’nın döndürdüğü dolapları anlar. Payını ister. Hacı onunla anlaşır. Daha önce de müteahhit Karakaş’la anlaşmıştır. Birlikte durumu yönetirler: “Hacı Bey bana bir kere açıldıktan sonra, ambar işlerini ortaklaşa yapmaya başladık. Aman iki gözüro tasavvur edemezsin, herif ne kurt! Dünyanın müfettişleri gelse dalgasını çakamazlar … “
“Dekolman” gibi bu hikaye de alaycı bir dille anlatılmıştır. Hikayenin başkişisi Hacı Lütfi, “Böbrek”teki dindar doktor simsarını andırır: O da onun gibi Müslümanlığı, yolsuzluklarını rahatça sürdürmek için bir maske olarak kullanır.

SONUÇ

– Sabahattin Ali, çıkarcı kimi doktorları ve simsarları halkı soyan, aldatan, inleten acımasız birer olumsuz kişi olarak görmüş ve hikayelerinde yermiştir. Fakat bu yergisini yaparken gerçeklerden ayrılmamış, duyduğu ya da gördüğü sahici olaylara yaslanmıştır. Ayrıca, bütün doktorları kötülememiş, arada bir iyilerden de söz açmış, ama yürürlükteki güçlü sömürü düzeninin onları nasıl yendiğini, kenara ittiğini ve kötüleri öne çıkardığını söylemekten de geri durmamıştır. “Cankurtaran” hikayesindeki dürüst operatör bunun bir örneğidir.  

http://docplayer.biz.tr/1745957-Saglik-kurumlari-mevzuati.html

 SAĞLIK HİZMETLERİ TEMEL KANUNU

http://aysegulyildirimkaptanoglu.com/rsmlr/dosya/temelkanun.pdf

 HEMŞİRELİK KANUNU 

http://aysegulyildirimkaptanoglu.com/rsmlr/dosya/hemsirelik.pdf 

 TABABET VE ŞUABATI SAN'ATLARININ TARZI İCRASINA DAİR KANUN 

http://aysegulyildirimkaptanoglu.com/rsmlr/dosya/tababet.pdf 

 ÖZEL HASTANELER YÖNETMELİĞİ 

http://aysegulyildirimkaptanoglu.com/rsmlr/dosya/ozelhas.doc  

AİLE HEKİMLİĞİ UYGULAMA YÖNETMELİĞİ 

http://aysegulyildirimkaptanoglu.com/rsmlr/dosya/ahek.pdf  

 SAĞLIK BAKANLIĞI VE BAĞLI KURULUŞLARININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ 

HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME

Karar Sayısı: KHK/663

 http://aysegulyildirimkaptanoglu.com/rsmlr/dosya/663khk.pdf 

224 sayılı Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında Kanun

http://aysegulyildirimkaptanoglu.com/rsmlr/dosya/sosyalizasyasa.pdf   

 Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği

 http://aysegulyildirimkaptanoglu.com/rsmlr/dosya/acilsaglikhizmetleri.doc

 DİĞER MEVZUATLAR İÇİN LÜTFEN AŞAGIDAKİ KİTAPLARA ve mevzuat.com ile Sağlık Bakanlığı Mevzuat Web sitesine bakınız http://www.sb.gov.tr/TR/belge/1-327/saglik-mevzuati.html

Tıp / Sağlık Hukuku Mevzuatı

Prof. Dr. Hakan Hakeri, Prof. Dr. Yener Ünver,Doç. Dr. Özlem Yenerer Çakmut 

Sağlık Yönetimi Kitabı Beşir Kitabevi Konu Sağlık Mevzuatı

  • Sağlık yönetimi / Ayşegül Yıldırım Kaptanoğlu.
  • Sağlık kurumlarında yönetim / Nilay Gemlik, Fatma Ayanoğlu Şişman.
  • Üretim yönetimi (operasyonel yönetim) /Mehveş Tarım, Selim Zaim, Erkan Bayraktar.
  • Sağlık kurumlarında pazarlama yönetimi ve organizasyonu /Ş. Burak Bekaroğlu.
  • Sağlık kurumlarında insan kaynakları yönetimi / Gülfer Bektaş.
  • Sağlık ekonomisi ve ilaç ekonomisi /Ayşegül Yıldırım Kaptanoğlu.
  • Sağlık kurumlarında finansal kontrol amaçlı gelir ve gider dengesi yönetimi /Ayşagül Yıldırım Kaptanoğlu, Saadet Peksu, Sinan Bayraktar.
  • Sağlık hukukuna giriş / Nezih Varol.
  • Sağlık mevzuatı / Gürkan Sert, Ayşegül Yıldırım Kaptanoğlu
  • Hasta hakları / Gürkan Sert.
  • Sağlık kurumlarında etik / Gürkan Sert, Ramazan Kaynak, Tuba Sert.
  • Sağlıkta araştırma, çözümleme ve raporlama süreçlerini yönetimi / Ayşegül Yıldırım Kaptanoğlu, Orhan Zengin.

 

Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu

Kanun Numarası : 3359
Kabul Tarihi: 07.05.1987
(Resmi Gazete Yayım Tarihi: 15.05.1987 Sayı: 19461)

Amaç

Madde 1- Bu Kanunun amacı; sağlık hizmetleriyle ilgili temel esasları düzenlemektir.

Kapsam

Madde 2- Bu Kanun, Milli Savunma Bakanlığı hariç, bütün kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk tüzelkişilerini ve gerçek kişileri kapsar. 

Home | About | Workspaces | Lecture Notes | Course Videos | Articles | News | Online Books | International Meetings | Contact | Tags © All Rights Reserved