Home
SANITAS MAGISTERIUM EDUCATION
Workspaces and Experiences
Lecture Notes
Course Videos
International Journal of Health Administration and Education
Online Books
International Meetings
Stories To Myself
Contact
 Quick Access
- Home Page
- About Us
- Services
- News
- Articles
- Contact
SERVICES
HomeServices « back
AİLE SAĞLIĞI MERKEZİ YÖNETİMİ
 
Prof. Dr. İlhami Ünlüoğlu
Prof. Dr. Ayşegül Yıldırım Kaptanoğlu
Prof. Dr. Cahit Özer
AİLE SAĞLIĞI MERKEZ YÖNETİMİ

Türkiye Aile Hekimliği Vakfı
ISBN
978-605-86746-0-8
Akademi Uluslararası Yayıncılık San. ve Tic. Ltd. Şti
Musa Dayı Sok. No: 7 Kat: 3 Dülek İş Merkezi
Mecidiyeköy / İstanbul
T. 0212 258 33 51 F. 0212 258 33 61
www.akademiyayinevi.com / info@akademiyayinevi.com
Bu kitabın bütün yayın hakları, Türkiye Aile Hekimliği Vakfına aittir. Tasarım ve dağıtımı
Akademi Uluslararası Yayıncılık Ltd. Şti.’ne (Akademi Yayınevi) verilmiştir. Kitap
içerisinde yer alan bilgi ve görsel materyallerle ilgili sorumluluk her konunun yazarına
aittir. Fikir ve Sanat Eserleri Yasası gereği kitabın tamamı veya bir bölümü yazılı olarak
TAHEV’den izin alınmaksızın basılamaz, yayınlanamaz ve çoğaltılamaz. Kaynak olarak
belirtilmesi koşuluyla alıntı yapılabilir.
UYARI
Yayıncı, editör ve yazarlar bu kitaptan dolayı meydana gelebilecek hastaya veya
ekipmanlara ait zarar ve hasarlardan sorumlu değildir. Tıbbi bilgiler son yıllarda hızla
değişmektedir. Tedavi ve ilaç uygulamaları sürekli değiştiği için standart güvenlik
uygulamaları ve standart ilaç dozları her zaman başvurulacak ana kaynak olma
özelliğini korumalıdır.
Bölüm 1: Aile Hekimliğinin Tarihçesi ve Gelişimi....................................1
Prof. Dr. İlhami ÜNLÜOĞLU
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı
Başkanı, Eskişehir
Bölüm 2: Aile Sağlığı Merkezi Yönetimi ................................................11
Doç. Dr. Ayşegül Yıldırım Kaptanoğlu
Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi. Sağlık Yönetimi Bölümü.
Sağlık Ekonomisi Anabilim Dalı Başkanı. Aile Hekimliği Uzmanı, Sağlık Kurumları
Yönetimi Bilim Uzmanı. Hastane İşletmeciliği Doktoru, İstanbul
Bölüm 3: Aile Sağlığı Merkezinde İnsan Kaynakları Yönetimi ............36
3.1: Sağlık Hizmetlerinde Örgütlenme............................................36
Doç. Dr. Mehmet Uğurlu
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı,
Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Aile Hekimliği Kliniği Eğitim
Sorumlu, Ankara
3.2: Özlük İşleri (Aile Sağlığı Merkezi ve Toplum Sağlığı Merkezi
Açısından).......................................................................................... 44
Doç. Dr. Mehmet Uğurlu
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı,
Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Aile Hekimliği Kliniği Eğitim
Sorumlu, Ankara
3.3: Aile Sağlığı Merkezi İnsan Kaynakları Yönetimi...................... 69
Uz. Dr. Aylin Baydar Artantaş
Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başasistanı, Ankara
3.4: Aile Sağlığı Merkezlerinde İş Tanımları.................................... 72
Doç. Dr. Mehmet Uğurlu
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği Anabilim Dalı
Başkanı, Ankara
Bölüm 4: Aile Sağlığı Merkezinde Sağlık Ekonomisi............................ 84
Doç. Dr. Ayşegül Yıldırım Kaptanoğlu
Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Yönetimi Bölümü,
Sağlık Ekonomisi Anabilim Dalı Başkanı, İstanbul
Bölüm 5: Aile Sağlığı Merkezlerinde Finansman Yönetimi ve Maliyet
Muhasebesi......................................................................................................92
Doç. Dr. Ayşegül Yıldırım*, Doç. Dr. Cahit Özer**
*Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Yönetimi Bölümü,
Sağlık Ekonomisi ABD Başkanı, İstanbul
**Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı
Başkanı, Hatay
Bölüm 6: Sağlık Hizmeti Planlaması ve Pazarlaması..........................114
Doç. Dr. Cahit Özer
Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı,
Hatay
İÇİNDEKİLER
Bölüm 7: Aile Hekimliğinde Bilişim Sistemleri.................................... 130
Uzm. Dr. Erdinç Yavuz
Rize 1 Nolu Aile Sağlığı Merkezi, Rize
Bölüm 8: Gezici ve Yerinde Sağlık Hizmetleri.......................................148
Uzm. Dr. Ruşen Topallı
Giresun Teyyaredüsü Aile Sağlığı Merkezi, Giresun
Bölüm 9: Aile Hekimliğinde Laboratuvar Yönetimi.............................166
Doç. Dr. Olgun Göktaş*, Doç. Dr. Kurtuluş Öngel**
*Uludağ Üniversitesi Aile Sağlığı Merkezi, Bursa
**Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Kliniği, İzmir
Bölüm 10: Aile Sağlığı Merkezinde Bağışıklama Hizmetlerinin
Koordinasyonu ve Soğuk Zincir Yönetimi...................................................175
Uzm. Dr. Kazım TIRPAN
Kemal Nurhan MANİ Aile Sağlığı Merkezi, Eskişehir
Bölüm 11: Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerinde ve Aile Sağlığı
Merkezlerinde Kalite ve Akreditasyon........................................................195
Uzm. Dr. Ruşen Topallı*, Uzm. Dr. Erdinç Yavuz**
*Giresun Teyyaredüsü Aile Sağlığı Merkezi, Giresun
**Rize 1 Nolu Aile Sağlığı Merkezi, Rize
Bölüm 12: Aile Hekimliğinde Performans Yönetimi............................221
Doç. Dr. Yeşim Uncu, Doç. Dr. Züleyha Alper
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı, Bursa
Bölüm 13: Sağlık Hukuku ve Sağlık Mevzuatı......................................227
13.1: Aile Hekimliği ve Aile Sağlığı Merkezi İle İlgili Mevzuat..... 227
Doç. Dr. Mehmet Uğurlu
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı,
Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Aile Hekimliği Kliniği Eğitim
Sorumlu, Ankara
13.2: Aile Sağlığı Uygulamalarında Çalışan Aile Hekimi ve Aile
Sağlığı Elemanı’nın Hukuki Sorumluluğu, Hukuki ve Cezai
Yükümlülüğü................................................................................... 251
Doç. Dr. Yusuf Üstü
Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara
13.3: Aile Hekimi ve Malpraktis ..................................................... 260
Doç. Dr. Yusuf Üstü
Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara
13.4: Aile Sağlığı Merkezi’ni Kiralayanın ve Kiracının Hukuki
Yükümlülükleri ............................................................................... 268
Doç. Dr. Yusuf Üstü,
Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara
Bölüm 14: Aile Sağlığı Merkezlerinde Adli Hekimlik Hizmetleri........278
Uzm. Dr. Murat Çevik*, Uzm. Dr. Nebi Sökmen**, Doç. Dr. M. Mustafa Arslan***
*Kazan Hamdi Eriş Devlet Hastanesi, Başhekim Yardımcısı, Ankara
**Aydın Merkez 4 Nolu Aile Sağlığı Merkezi, Aydın
***Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı, Hatay
Bölüm 15: Tıbbi Etik Hasta ve Hekim Hakları.......................................296
Prof. Dr. Ömür Elçioğlu
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı
Başkanı, Eskişehir
Bölüm 16: Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerinde İletişim Kavramı ve
İletişim Becerileri ..........................................................................................320
Doç. Dr. Ayşegül Yıldırım Kaptanoğlu
Marmara Universitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sağlık Yönetimi Bölümü.
Sağlık Ekonomisi Anabilim Dalı Başkanı, İstanbul
Bölüm 17: Evde Bakım Konusunda Gelişmeler ve Aile Hekimliği......339
Doç. Dr. Haluk Mergen*, Prof. Dr. İlhami Ünlüoğlu**, Prof. Dr. Ömür Elçioğlu
* Nilüfer 18 No’lu Uludağ Üniversitesi Aile Sağlığı Merkezi, Bursa
**Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı
Başkanı, Eskişehir
*** Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıp Tarihi ve Etik Anabilim
Dalı Başkanı, Eskişehir
Bölüm 18: Aile Sağlığı Merkezlerinde Eğitim Modellerinin Yönetimi,
Eğitim Süreçleri.............................................................................................358
Doç. Dr. Dilek Toprak*, Uzm. Dr. Güzin Zeren Öztürk**
*Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Kliniği, Eğitim ve İdari
Sorumlusu, İstanbul
**Şaban Özbek Aile Sağlığı Merkezi, İstanbul

Ülkemizde son yıllarda sağlık alanında yaşanan hızlı değişimlerin
en önemlisi; destekleyenler, karşı çıkanlar, artıları
ve eksileri ile Cumhuriyet tarihimizin en önemli kilometre
taşlarından birisi olarak “aile hekimliği uygulaması”na geçilmesidir.
Aile Hekimliği Uygulaması pilot uygulama ile birlikte
tüm yurda hızla yayılırken yeni eğitim gereksinimleri ortaya
çıkmıştır. Birinci basamak yönetimi aile hekimlerinin sahip
olması gereken çekirdek yeterliliklerden birisidir. Önemi tıp
eğitiminde hiç değinilmeyen ve hatta eğitim müfredatında
yer verilmesi dahi düşünülmeyen konuların aile hekimlerinin
ilgi alanına girmesiyle fark edilmiştir.
Bu gelişmeler ışığında; Aile Sağlığı Merkezi(ASM) yönetimi
alanındaki boşluğu doldurmak çalışanların sorunlarının
çözümüne katkıda bulunmak, yeni göreve başlayan arkadaşlarımıza
destek olmak, uzmanlık eğitimindeki eksikliği
gidermek, tıp fakültesi stajyer ve internlerine konuyu eğitim
aşamasında tanıtmak ve mesleğe hazırlanmalarına yol göstermek
amacı ile arkadaşlarımla birlikte bir kitap yazmayı
planladık. Esasında bu düşüncede olan iki ekip bir araya
geldik ve Türkiye Aile Hekimliği Vakfı’nın (TAHEV) desteği ile
bu projeye başladık. Kitabin editörlüğünü; Doç. Dr. Ayşegül
Yıldırım Kaptanoğlu ve Doç. Dr. Cahit Özer arkadaşlarımla
birlikte yürüttük.
Ülkemizde aile hekimliği alanında bir ilk olacak bu çalışmada;
öncelikle bu alanda akademik, pratik ve idari deneyimi
olan meslektaşlarımızı belirleyerek, bu konuda bizimle
bu eserin yaratılmasında birlikte yürümeyi, zaman ayırmayı
ve deneyimlerini paylaşmayı göze alan arkadaşlarımızla
yola çıktık.
Ö
N
S
Ö
Z
AİLE SAĞLIĞI MERKEZİ
YÖNETİMİ
Bu süreçte; aile hekimliği uygulaması ile ilgili mevzuatın hızlı değişimi
ve bilhassa 02.11.2011 tarih ve 28103 (Mükerrer) sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname sonrası
ekip arkadaşlarımızın bir bölümü hazırlamış oldukları yazılarını revize
etmek durumunda kaldılar.
Aile hekimliği alanında bir ilki gerçekleştirmek için yola çıktık ve
farklı disiplinlerden arkadaşlarımızın da katkısıyla, toplam 20 kişilik bir
ekiple bu ürünümüzü sizlerle paylaşıyoruz. ASM Yönetimi ile ilgili her
biri büyük birikim ve deneyim gerektiren bölümlerin bilimsel ve etik
sorumluluğu yazarlara aittir.
Sevgili Rıdvan Şahin de beraber yola çıktığımız arkadaşlarımızdan
ve yazarlarımızdan birisidir. Umarız bu kitap daima hatırlanması için bir
vesile olur.
Kitabımızın ilk baskısını takiben gelecek geri bildirimler ışığında;
mevzuat değişiklikleri ve deneyimlerimizin artması ile sonraki baskılarımızın
gelişerek süreceğini umut ediyorum.
Prof. Dr. İlhami ÜNLÜOĞLU
Editörler adına
BÖLÜM
1
1
AİLE HEKİMLİĞİNİN
TARİHÇESİ VE GELİŞİMİ
Aile hekimliği; birey ve ailesi için kesintisiz ve bütüncül
bir sağlık hizmeti sunan, geniş anlamda biyolojik
ve klinik bilimler ile davranış bilimlerini entegre eden
bir uzmanlık dalıdır. Aile hekimliği, disipliner içeriğinin
birçoğunu diğer klinik dallarla paylaşır, paylaşılan bu
bilgiyi birleştirir ve onu birinci basamak sağlık hizmetini
sunmakta kullanır. Diğer uzmanlık alanlarıyla bilgi paylaşımına
ek olarak; aile dinamikleri, kişilerarası ilişkiler,
danışmanlık ve psikoterapi gibi alanlarla da ilişkilidir.
Aile hekimliğinin alanı tüm yaş, cinsiyet, organ, sistemler
ve tüm hastalık olgularını kapsar (Ünlüoğlu, 2004).
Aile hekimi tanımı; “Disiplininin prensipleri doğrultusunda
eğitim almış uzman doktordur. Tıbbi bakım isteyen
kişiye; yaş, cinsiyet ve hastalıktan bağımsız, kapsamlı
ve sürekli sağlık bakımı sunmakla sorumludur.
Bu bakımı, hastalarının kararlarına da saygı göstererek
kendi aile, toplum ve kültürleri bağlamında verir. Yetenek
ve değerlerini etkin ve güvenli bir sağlık bakımı
vermek üzere geliştirmekle yükümlüdür.” şeklinde yapılmıştır
(Dikici vd., 2007; WONCA, 2002).
Bir başka tanımlamada aile hekimliği; insanı organ,
doku ya da sistem olarak, yani “sadece biyolojik bir
varlık olarak” değil; sosyal ve psikolojik özelliklerini de
göz önüne alıp “bir bütün, bir birey olarak” değerlendirecek
hekim arayışının yanıtıdır (Ünalan, 2004).
Ülkemizdeki Aile Hekimliği Uygulamasında çalışmakta
olan hekim veya diğer uzman hekimler de Aile
Hekimi olarak adlandırılmaktadır. Bu konudaki yasal
mevzuata göre; Aile Hekimi: Kişiye yönelik koruyucu
sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi ve
rehabilite edici sağlık hizmetlerini yaş, cinsiyet ve hastalık
ayrımı yapmaksızın, her kişiye kapsamlı ve devamlı
Prof. Dr. İlhami ÜNLÜOĞLU
AİLE SAĞLIĞI MERKEZİ YÖNETİMİ
2
olarak belli bir mekanda vermekle yükümlü, gerektiği ölçüde gezici
sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği
uzmanı veya Sağlık Bakanlığı’nın (SB) öngördüğü eğitimleri alan uzman
tabip veya tabiptir (Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında
Kanun (AHPUHK), 2004; Ünlüoğlu, 2008a).
Aile Hekimliğinin Tarihçesi
Aile hekimliğinin (Genel pratisyenlik) 18. yy. da Avrupa’dan
Amerika’ya dönen ve cerrah olarak çalışmak istemeyen hekimlerin
sayısının giderek artması ile doğmuş olduğu kabul edilir. Aynı dönemde
İngiltere’de de benzer gelişmeler yaşandı ve “genel pratisyen”
terimi ilk kez Lancet’te 19. yy.da kullanıldı. Böylece; genel pratisyenlik
18. yy.da Amerika’da doğmuş ve 19. yy.da İngiltere’de adını
almış oldu (Mc Whinney, 1989; Ünlüoğlu, 2008a).
19. yy.da bilimdeki gelişmelerin tıp alanını da etkilemesiyle, uzmanlıklara
ayrılma çalışmaları başladı. Başlangıçta uzmanlaşmanın
hastalara zarar verebileceği endişesini taşıyanlar olmasına karşın;
bilimsel, sosyal ve ekonomik faktörlerin karşı konulamaz baskısı ile
uzmanlaşma kabul edilen bir gerçek oldu ve özellikle 20. yy.ın ilk
yarısında uzmanlaşma eğilimi hızla arttı (Lyons ve Petrucelli, 1978;
Mc Whinney, 1989; Rakel, 1990¸ Ünlüoğlu, 2004).
1923 yılında, bir dahiliye uzmanı olan Francis Peabody, “modern
tıbbın sağlık hizmeti sunumunu çok fazla parçaya ayırdığı ve hızla,
kapsamlı ve kişisel hizmet verecek genel tababete dönülmesi gerektiği”
yolunda bir uyarı yaptı. Dr. Peabody’nin bu uyarısı zamanından
önce yapılmış bir açıklama olarak kaldı, çünkü; iki dünya savaşı arasındaki
dönemde, bu uzak görüşlü uyarı; ne toplum, ne de tıp dünyası
tarafından algılanabildi ve uzmanlaşma eğilimi 1950’lere kadar
güç kazanarak devam etti (Rakel, 1990; Ünlüoğlu, 2004).
Bilimdeki gelişmelerin paralelinde, hızla uzmanlaşmanın da etkisinde;
tıpta “hasta yoktur, hastalık vardır” görüşü ile; kişilerin sadece
hastalıkları üzerinde duruluyordu. Zamanla her hastalığın kişiye
göre değişiklikler gösterebileceği görülünce; olayın sosyal ve psikolojik
boyutları ortaya çıktı. Bu gelişmelerin sonucu olarak; bugün
insanın fizik ve sosyal çevresi ile bir bütün olduğu, insanı bu bütün
içinde değerlendirmek gerektiği, sağlığın ve hastalıkların bir bütün
olarak ele alınması gerektiği görüşü kabul edildi (AHUD, 1994).
Bu gelişmeler, aile hekimliğinin II. Dünya Savaşı sonrasında gelişmesine
yol açtı. Birinci basamakta hizmet sunacak hekimlerinde
özel eğitim alması gereği ortaya çıktı ve zamanla da bu, bir uzmanlık
eğitimi şeklinde gelişti. İngiltere’de aile hekimliği/genel pratisyenlik
uygulamaları 1947 yılında başlamış ve 1979’da zorunlu hale getirilmiştir
(Ünlüoğlu, 2008a).
AİLE HEKİMLİĞİNİN TARİHÇESİ VE GELİŞİMİ
Avustralya’da; 1958 yılında Avustralya Genel Pratisyenlik Kraliyet
Koleji (RACGP) kuruldu. Aile hekimliği uzmanlık eğitimi 1973 yılında
başladı ve giderek gelişti.1990 yılında eğitim sonunda RACGP
sınavı zorunlu oldu.
Benzer süreç, Kuzey Amerika kıtasında da yaşandı. Kanada Aile
Hekimliği Koleji 1954 yılında kuruldu, 1966’da ise üniversitelerde
Aile hekimliği kürsüleri oluşmaya başladı. ABD’de ise aile hekimliği
1960’lı yıllarda uzmanlık dalı olarak kabul edildi (Saatçi ve Sezer,
1996)
Almanya’da birinci basamak sağlık hizmetlerinde çalışan hekimlerde
mezuniyet sonrası farklı eğitimler söz konusu iken, aile
hekimliği uzmanlık eğitimi 1960’lı yıllardan sonra giderek önem
kazanmış ve ilk Aile Hekimliği Anabilim Dalı 1976’da Hannover Tıp
Fakültesi’nde çalışmalarına başlamıştır.
1978’de Alma Ata’da düzenlenen konferansın önemli sonuçlarından
birisi de; dünya ülkelerine, çağdaş tıp anlayışının bir sonucu
olarak “2000 Yılında Herkese Sağlık” başlığı altında toplanan bir
takım hedefler ve stratejiler gösterilmiş olmasıdır. Özellikle birinci
basamak sağlık hizmet sunumunun kendine özgü bilgi ve koşullar
içerdiği ve bunun uzmanlaşmış hekimlerce verilmesi gerektiğinin
vurgulanmasıyla, tüm dünyada bu konudaki çalışmalar hız kazanmış;
ülkeler sağlık sistem ve politikalarını bu görüş doğrultusunda
yeniden gözden geçirmişlerdir.
Avrupa Konseyi 1986 yılında Avrupa Topluluğu üyesi ülkelerin
birinci basamak sağlık hizmetlerinin sunumunda görev alacak hekimlerin
tıp fakültesi mezuniyeti sonrası en az 2 yıl aile hekimliği
eğitimi almış olması gerektiğini karara bağlamış ve bu uygulamaya
başlanması için 1 Ocak 1995 tarihini hedef olarak belirlemiştir. Bu
kararda esas önerilen aile hekimliği uzmanlık eğitimi süresi 3 yıldır
(Saatçi ve Sezer, 1996; Ünlüoğlu, 2008a).
Aile hekimliği uzmanlık eğitimi; İspanya’da 1979, İtalya ve
Norveç’te 1985, Yunanistan’da 1986, Portekiz’de 1987, Fransa’da ise
1990 yılında başlamıştır. Almanya’da birinci basamakta çalışacak
hekimler için uzmanlık eğitimi 1994 yılından itibaren zorunlu hale
gelmiştir (Saatçi ve Sezer, 1996).
1994 yılında Ontario’da Dünya Sağlık Örgütü ve WONCA tarafından
ortak düzenlenen konferansın sonuç bildirgesinde ; “Aile
hekimliğinin, modern tıp eğitiminin karşı karşıya olduğu sorunları çözebilecek,
bunun için en iyi eğitimi sağlayabilecek tıp disiplini” olduğu
vurgulanmıştır (Paycı ve Ünlüoğlu, 2004).
İşte hem aile hekimliği, hem de genel pratisyenlik adıyla anılan,
ülkeden ülkeye değişmekle birlikte; temel tıp eğitiminden sonra
uzmanlık eğitimi gerektiren birinci basamak uzmanlığı dünyada
bu aşamalarla gelişti. Bugün aile hekimliği ABD’nden Küba’ya,
İngiltere’den Çin Halk Cumhuriyeti’ne kadar farklı siyasal sistemleri
olan pek çok ülkede, farklı finansman modelleriyle uygulanmaktadır
(Çağlayaner, 1997; Saatçi ve Sezer, 1996).
Türkiye’de Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerinin Gelişimi
ve Aile Hekimliği
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu takip eden dönemde; hükümet
tabiplikleri kuruldu. Hükümet tabipliği, en büyük gereksinimlerinden
biri olan görev tanımına; ancak; 26 Ağustos 1958’de
yayımlanan “Vilayet Sıhhat Müdür ve Hükümet Tabipleri ile Belediye
Sağlık Müdür ve Belediye Tabiplerine ait Vazife Talimatnamesi” ile
kavuştu. Çok fazla olan beklentileri hiçbir zaman tam olarak karşılayamayan
hükümet tabipliği sisteminin görev tanımına ulaşması; üç
yılını tamamlamadan, 5 Ocak 1961’de sağlık ocaklarının kuruluşunu
temel alan 224 sayılı “Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkında
Kanun” kabul edildi (Çağlayaner, 1997).
Bir süre sonra da; 154 sayılı “Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirildiği
Bölgelerde Hizmetin Yürütülmesi Hakkında Yönerge” yürürlüğe girdi.
Hükümet tabiplerinin görevi de, (104 maddede toplanan 252 kalem
görev) sağlık ocaklarının görevleri içine katıldı ve böylece sağlık
ocaklarının görev tanımı çok genişlemiş oldu. 224 sayılı yasa, temelde;
finansmanla ilgili maddelerden yoksun olarak yasalaşması ve
hükümet tabipliğinin son derece geniş görev tanımını devralması
nedeniyle istenen sonucu vermedi (Çağlayaner, 1997).
Ayrıca yasanın hazırlık aşamasında gerek üniversiteler, gerekse
politikacılar ile yeterince paylaşım olmaması, uygulama döneminde
yasanın benimsenmemesine yol açmıştır. Sosyalleştirme yasası ile
bağlantılı diğer yasalar arasında uyumsuzluklar yasanın uygulanabilirliğini
etkilemiştir. Zaman içinde yasanın öngörülen değerlendirme
ve güncelleştirmeleri yapılamamıştır. Hızla artan kentleşme
nedeniyle de, zaman içinde yasa kent yaklaşımı açısından yetersiz
kalmıştır (Ünlüoğlu, 2008a).
Birinci basamak sağlık hizmetlerinde daha kaliteli bir sunum
arayışında olan ülkemizde, 1970–1980 döneminde dünyada yaşanan
gelişmeler ışığında, aile hekimliği tartışılmaya başlandı. Bu konuda;
Aile hekimliğinin 5 Temmuz 1983 tarihinde Tababet Uzmanlık
Tüzüğü’nde yer alması, genelde, başlangıç olarak kabul edilirse de,
tıp tarihimiz incelendiğinde; ilginç örneklerin varlığını saptamak
mümkündür. A.S. Desnonsan’ın İ.Edhem Murat tarafından dilimize
çevrilen “Aile Tabibi” kitabı Artin Asaduryan Şirket-i Mürettebiye devamı ekte kitapda lütfen oradan okuyunuz 
 
 
 
BEVERİDGE ve Sağlık Hizmeti DAĞILIMDA ÖNGÖRDÜĞÜ 5 FELAKET ŞUNLARDIR: Lütfen kendiniz tercüme ediniz
 
Beveridge, however, was on to something in basing his report on the need to tackle five “giant evils”:
1.want,
2.disease,
3.ignorance,
4.squalor and
5. idleness. 
 
Home | About | Workspaces | Lecture Notes | Course Videos | Articles | News | Online Books | International Meetings | Contact | Tags © All Rights Reserved